Kadının Gözlerinin Açık Olması Caiz midir?

SORU

Selamunaleykum ve rahmetullahi ve berakatuh. Hocam bir konu hakkında nefsim ile mücadele içindeyim. Tesettür içindeyim fakat yüzüm kapalı değil yüzümü örtmem konusunu daha yeni öğrenmiş bulunmaktayım. Yüzü tamamen mi örtmek gerekir yoksa gözlerin açık olması caiz midir? Sadece gözlerimin açık olması bu fitne zamanında haram mıdır? Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatuhu.

CEVAP

Ve aleykumusselam ve rahmetullahi ve berakatuh.

بسم الله الرحمن الرحيم، الحمد لله رب العالمين، والصلاة والسلام على رسولنا محمد وعلى آله وصحبه أجمعين

Daha önceden cevapladığımız “Kadının Yüzünü Örtmesi Farz mıdır?” sorusunda kadının, yüzünü ve ellerini yabancı erkeklerin önünde örtmesinin farz olduğunu söylemiştik.

Ancak bu, kadının gözlerini de örtmesi gerektiği anlamına gelmemektedir. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“İhramlı olan kadın yüzünü peçe ile örtmez/örtmesin ve eldiven giymez/giymesin.” (Buhârî ve başkaları)

Hadisin aslında geçen “peçe ile örtmez/örtmesin” diye tercüme ettiğimiz لا تَنْتَقِب ile aynı kökten gelen”النِقَاب“kelimesi, “iki gözün dışında/gözler açıkta kalarak yüzü kapatan örtü, yani peçe” demektir. Hadise göre hac veya umrede ihrama giren bir kadının peçe ile yüzünü ve eldiven ile ellerini örtmesi caiz değildir.

Eğer Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) özel olarak ihramlı kadınlara peçeyi yasaklamışsa, bu demektir ki sahabi kadınlar (radiyallahu anhunne) ihramlı olmadıkları diğer zamanlarda ise peçeleniyorlardı. Şayet sahabi kadınlar peçelenmiyorlardı ise neden ihrama girdikleri zaman hususen peçelenmekten nehyedildiler?

Ğazâlî (rahimehullah) şöyle demiştir: “İslam tarihi boyunca erkekler daima yüzleri açık olmuş, kadınlar ise yüzleri peçeli olarak dışarı çıkmışlardır.” (İhyâu Ulûmi’d-Dîn, 2/54)

Binaen aleyh; kadının yüzünü tamamen örtmesi gerekmeyip, gözlerinin açık olması caizdir.

Yeri gelmişken şunu belirtmek gerekir ki, hadiste bunların yasaklanmasından, ihramlı kadının yabancı erkeklerin önünde yüz ve ellerini açık tutması gerektiği anlaşılmaz. Çünkü yasaklanan şey, yüze değen/yapışık olan “peçe (ve keza burka)” ve el için yapılmış “eldiven”dir. Bilakis ihramlı kadına, yabancı erkeklerin kendisini görmemesi için yüzünü elbisesinin bir tarafını kaldırarak ya da başından derisine temas etmeyecek şekilde yüzüne bir örtü sarkıtarak, ellerini de elbisesinin altına sokarak örtmesi vaciptir. Âişe (radiyallahu anha) şöyle anlatmıştır:

“Biz Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber ihramlı iken kafileler yanımızdan geçiyorlardı. Yanımıza geldikleri zaman bizden (her) biri cilbabını başından yüzüne sarkıtıyordu. Bizi geçtikleri zaman ise yüzümüzü açardık.” (Ebu Dâvûd, Ahmed)

İmam Mâlik’in (rahimehullah) senedi sahih olan rivayetine göre tabiinden Fâtıma bint el-Munzir (rahimehallah) şöyle demiştir: “Biz ihramlı iken ve Esmâ bint Ebîbekr es-Sıddîk ile beraberken yüzlerimizi (erkeklerden) örtüyorduk.” (Muvatta) Bu sözün benzerini Hâkim (rahimehullah) sahih bir senetle Esmâ bint Ebîbekr’den (radiyallahu anhuma) rivayet etmiştir.

Lakin peçe takarken şu şartların yerine getirilmesi gerekir:

1) İki gözün dışında yanaktan, göz çukurundan, burundan, şakaklarından, alından ve kaştan hiçbir şeyin açığa çıkmaması, sadece iki gözün açıkta kalması.

2) Sürme sürmek, rimel ve far kullanmak suretiyle gözlerin güzelleştirilmemesi.

3) Peçenin, erkeklerin bakışlarını çekecek şekilde zinet olma özelliği taşımaması, dikkat celbeden renklerde olmaması.

Ve’l-hamdu lillâhi Rabbi’l-âlemîn.

Ömer Faruk

Son Güncelleme: 1 yıl önce