SORU
Selamun aleykum hocam, Kadının Dar’ul’küfrden cihad beldesine tek başına uçakla bile olsa hicret etmesi caiz midir? Ehlinden velisi olan abisi buna izin vermiyorsa, ailesinden yalnız abisi ve kardeşi müslüman.
CEVAP
Ve aleykumusselam ve rahmetullah. Hamd Allah’a mahsustur.
Değerli bacım sorunuza cevap vermeden evvel sorunuzda varit bazı karışıklıkları izah etmem gerekecek:
Birincisi: Daru’l-Küfür kâfirlerin hâkim oldukları ve galip geldikleri dardır. Es-Serahsi (rahimehullah) şöyle der: “Ebu Yusuf ve Muhammed’den (rahimehumallah) şöyle gelmiştir: Şirk hükümlerini izhar ederlerse darları daru’l-harp olmuştur. Çünkü bir yerin bize veya onlara nispet edilmesi o yerde mevcut güce ve galibiyete göredir. Bunun için her ne yerde şirk hükümleri zahir ise orada güç müşriklerin elindedir ve darları da daru’l-harp’tır. Ve her ne yerde İslam hükümleri zahir olursa orada güç Müslümanların elindedir.” (el-Mebsut 10/93)
Binaen aleyh değerli bacım küfür hükümlerin hâkim olduğu her dar küfür diyarıdır. Lakin bununla beraber Müslümanın o beldede dini ve canı güvence altında olabilir veya en azından başka beldelerden daha çok güvence altında olabilir. Yani bir yerin daru’l-küfür olması zorunlu olarak orada Müslüman için din ve can tehlikesinin varlığını gerektirmez. Bilakis dinini ve canını koruyabileceği bir yer de olabilir. Bunun için Habeşistan sahabe için bir hicret diyarıydı ve bunun için Avrupa Müslümanlar için bir hicret diyarıydı.
Mesela Türkiye’de küfür diyarıdır lakin şu zamanda Müslümanların en emin oldukları yerlerden biridir. Bunun için dünya Müslümanların birçoğu Türkiye’ye hicret ediyorlar.
İkincisi: Kadının cihad beldesine hicret etmesi vacip değildir çünkü kadına cihad vacip değildir. İmam Ahmed (rahimehullah)’ın tahriç ettiği hadiste Aişe (radıyallahu anha) “Ey Allah’ın Rasûlü! Kadınlara cihad var mıdır?” sorunca Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Savaş olmayan cihad vardır. Hac ve umre vardır.”
Bununla beraber Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) bazı hallerde kadının erkeklerle beraber savaşa çıkmasına izin vermiştir. Mesela Müslümanların düşmanı def etmek için her ferde muhtaç oldukları zaman olduğu gibi veya yaralıların ve yorgun düşmüş olan mücahidlerin bakımı durumunda olduğu gibi.
Dolayısıyla kadın aslen cihad beldesine hicret etmekle yükümlü değildir.
Bundan sonra sorunun cevabına gelince derim ki:
Kadının mahremsiz ve velisinin izni olmadan sefere çıkması aslen haramdır. İmam el-Buhari (rahimehullah)’ın ibni Abbas (radıyallahu anhuma)’dan tahriç ettiği hadiste Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kadın ancak mahremiyle beraber yolculuk yapar.”
Bu haramlıktan ulema sadece kadının üzerine farz-ı ayn olmuş olan yolculuğu istisna etmişlerdir. Mesela, küfür diyarından İslam diyarına hicret etmesi gibi.
Ebu Zekeriyya en-Nevevi (rahimehullah) şöyle der: “Ulema kadının hicret ve umre’den başka yolculuklara mahremsiz çıkmasının haram olmasında ittifak etmişlerdir. Harb diyarından hicret etmesi müstesna. Daru’l-Harb’ten Daru’l-İslam’a velev ki mahremsiz de olsa hicret etmesinde ittifak etmişlerdir. İkisi arasındaki fark şudur: Dinini izhar edemiyorsa ve din ve can güvenliğinden korkuyorsa küfür diyarında ikamet etmesi haramdır.” (Şerhu Sahihi Muslim 9/104)
Ve Hafız Ebu’l-Abbas el-Kurtubi (rahimehullah) şöyle der: “Dini ve canı için korkuyorsa mahremsiz de olsa kadının sefere çıkmasının vacip olmasında ittifak edilmiştir. Küfür diyarından hicret etmesi de böyledir.” (el-Mufhim 6/11)
Binaen aleyh kadın küfür diyarında dini için veya cani için veya iffeti için korkuyorsa ve kast ettiği yerde dini, canı ve iffeti güvende ise ve oraya giden yolda emin ise o zaman tek başına ve velinin izni olmadan hicret etmesi caizdir bilakis vaciptir.
Lakin bulunduğu yer küfür diyarıysa ama dini, canı ve iffeti için bir tehlike söz konusu değilse o zaman hicret etmesi vacip değil müstehab olur ki bu durumda mahremsiz ve velinin izni olmadan hicret etmesi caiz olmaz.
Velhasıl değerli bacım sizin için geçerli olan hangi durumdur bilmiyorum. Size tavsiyem durumunuzu ayrıntılı olarak bir ilim ehline anlatmanızdır. O sizin durumunuza göre yapmanız gerektiğini söyleyecektir. Allah-u Âlem.
Tarık Ebu Abdullah
Son Güncelleme: 1 yıl önce