Sinema Koltukları İmal Etmek

SORU

Selamun aleykum hocam, benim eşim fabrikada çalışıyor ve montaj işi yapıyor. İşlerinde sinema koltukları yapıyorlar. Haricinde ofis koltukları da var. Ama benim sizden ricam sinema koltuklarının yapımının caiz olup olmadığına dair fetvaları paylaşmanız. Çok acil cevap istiyoruz bunun caiz olmadığını duyduk ve fetvaya ihtiyacımız var Rabbim razı olsun.

CEVAP

Ve aleykumusselam ve rahmetullah. Hamd Allah’a mahsustur.

Muhterem bacım sualinizin cevabına geçmeden evvel bir tenbihte bulunma zorundayım. Bizim dinimizde insanların ihtiyacına göre fetva verilmez. Hüküm Allah’a mahsustur. O hükmeder biz boyun eğer ve itaat ederiz. Müslüman bir işe girişmeden evvel o işin dinde hükmünü sormakla mükelleftir. Dinen hükmünü bilmeden bir işe kalkışmak her haliyle bir kusurdur. Bununla beraber bilmeden giriştiği işin şeriata uygun olduğu ortaya çıkarsa şayet o zaman ilahi iradeye uygun düştüğü için hamd eder ve evvelinde hükmünü sormadığı için Rabbinden mağfiret dilenir. Lakin ilahi iradeye ters düştüğü ortaya çıkarsa şayet o zaman yaptığı işi derhal terk eder ve hem haram olan işinden ötürü ve hem de sormayı terk ettiğinden ötürü Rabbinden mağfiret dilenir.

Bunları sualinizin sonunda “Çok acil cevap istiyoruz bunun caiz olmadığını duyduk ve fetvaya ihtiyacımız var” şeklinde kullandığınız ifadeden ötürü yazmayı zorunlu gördüm.

Sonra muhterem bacım, sualinizin cevabına gelince sinema için yapılan koltuklar sinemanın hükmüne tabidir. Zira bu koltukların yapılmasındaki gayeyi sadece sinemalarda kullanmak üzere olarak tayin edebiliriz. Zira bu tür koltukların başka bir kullanım mahalli yoktur. Yani bu koltukları imal eden koltukların sadece sinemalarda kullanılması için imal ediyor.

Şu halde bu koltukların imal edilmesi doğrudan kullanılacağı sinemanın hükmüne tabidir.

İmam Ebu Davud (rahimehullah)’ın ibni Ömer (radıyallahu anhuma)’dan tahriç ettiği hadiste Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) şöyle buyuruyor:

لَعَنَ اللَّهُ الْخَمْرَ وَشَارِبَهَا وَسَاقِيَهَا وَبَائِعَهَا وَمُبْتَاعَهَا وَعَاصِرَهَا وَمُعْتَصِرَهَا وَحَامِلَهَا وَالْمَحْمُولَةَ إِلَيْهِ

“İçkiye ve onu içene, sunana, satana ve alana, onu (üzümden) sıkıp çıkarana, onu sıktırıp çıkartana, taşıyıcısına ve kendisine getirilene Allah lanet etsin.”

Türkiye deki sinemalar ise birçok cihetten haramdır. Bazıları şunlardır:

İzlenime giren şirk, küfür ve haram içerikli filimler

Kâfirleri aziz ve Müslümanları zelil gösteren filimler

Halkın dini ve ahlaki değerlerini yıkması

Halka batılı güzel göstermesi ve teşvik etmesi

Kadın erkek ihtilatı ve birçok başka münkerler.

Binaen aleyh Türkiye deki sinemalar için koltuk imal etmek caiz değildir. Ancak helal ve haramlara riayet eden, dinen caiz bir ortamda sadece dinen caiz olan filimler sunan bir sinema varsa şayet ve kişi sadece bu sinema için koltuk imal ederse o zaman bir beis olmaz.

Allah (celle ve âlâ) şöyle buyurmaktadır:

وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ

“Zulmedenlere meyletmeyin. Sonra size ateş dokunur” (Hud 113)

İmam es-Sevri (rahimehullah) “Kim onlara kalem açarsa veya kâğıt verirse buna girer.” Yani zulmedenlere meyledenlere ve dolayısıyla ilahi tehdide girer.

Ve İmam Ahmed (rahimehullah) “Kuran mahlûktur fitnesinden” ötürü hapsedildiğinde gardiyan ona zalimlere yardımcı olanlar hakkında varit olan hadislerin sıhhatini sordu. Ve o sahih olduklarını söyledi. Bunun akabinde gardiyan “Ben zalimlerin yardımcısı mıyım?” sordu. İmam Ahmed şöyle dedi: “Hayır! Sen zalimlerin yardımcısı değilsin. Zalimlerin yardımcısı sana elbiseyi dikendir ve sana yemek pişirendir ve sana şunda ve şunda yardımcı olandır. Sana gelince sen bizzat zalimlerdensin.” Allah-u Â’lem.

Tarık Ebu Abdullah

Son Güncelleme: 1 yıl önce