SORU
Selamun aleykum, Tevhid bilincine sahip bir kız ve bir erkek internet üzerinden konuşmaları caiz mi? Konuşmamıza Allah şahid demeleri durumu değiştiriyor mu? İnternet üzerinden yabancı bir erkek ve kızın konuşmasının Rasûlulah (sallallahu aleyhi ve sellem)‘in “Bir erkek ve bir kadın yalnız kalmasın üçüncüleri şeytan olur” hadisiyle nasıl izah edilir?
CEVAP
Ve aleykumusselamu ve rahmetullah. Hamd Allah’a mahsustur.
Hayır! Bir kızın kendisine yabancı olan bir erkekle internet üzerinden konuşması caiz değildir. Şeran yabancılığı kaldıran ya nesep veya süt yoluyla yakın akrabalıktır veya şeran sahih olan nikâh akdidir. Bunun haricinde bir kız bir erkeğe yabancı ve haramdır. Ona bakmak, onunla konuşmak, onu tefekkür etmek… Hepsi haramdır. Ancak ilim almak veya alış veriş veya kadın doktor olmadığı durumlarda erkek doktorda tedavi olmak gibi bazı zorunlu haller bundan müstesnadır. Ama asıl olan yabancı erkekle yabancı kadının birbiriyle konuşmamalarıdır. Hatta zorunlu bir durum varsa sadece zorunlu olduğu konularda, miktarda ve vakitte konuşmaları caizdir. Buna ilaveten erkek de kadın da aradaki haramlığı koruyacak resmiyette konuşma mecburiyetindedirler. Zira hacetin dışında konuşmaları veya konuşurken haramlık mesafesini korumazlarsa kesinlikle birbirilerinden etkilenecekler ve kalpleri birbirilerine kayacaktır ve bu surette kendilerine haram olan bir ilişkiye başlayacaklardır.
Allah (subhanehu ve teâlâ) şöyle buyuruyor:
يَا نِسَاءَ النَّبِيِّ لَسْتُنَّ كَأَحَدٍ مِنَ النِّسَاءِ إِنِ اتَّقَيْتُنَّ فَلَا تَخْضَعْنَ بِالْقَوْلِ فَيَطْمَعَ الَّذِي فِي قَلْبِهِ مَرَضٌ وَقُلْنَ قَوْلًا مَعْرُوفًا
“Ey peygamber zevceleri! Siz diğer kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer takvalıysanız (yabancı erkeklere karşı) edalı ve yumuşak konuşmayın. Sonra kalbinde hastalık bulunan kimse ümide kapılır. Ve güzel söz söyleyin.” (el-Ahzab sûresi, 32. âyet)
Arap kadınları erkeklerle konuşurken seslerini incelterek ve edalı konuşurlardı. Bu da erkeği etkilerdi. Allah (subhanehu ve teâlâ) peygamber eşlerine yabancı erkeklerle konuşurken böyle yapmayı nehyetmiştir. Bu durum peygamber zevcelerine mahsus değildir. Bilakis ümmetin bütün kadınları için geçerlidir. Çünkü peygamber eşleri ümmetin diğer kadınları gibi değildir. Onlar umumen kadınların en üstün ve en değerli kadınlarıdırlar. Onlar bütün ümmetin anneleridir. Onlar Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’den sonra hiçbir erkeğe helal değildirler. Ve onlar Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’den işittiklerini, yaşadıklarını ve öğrendiklerini bütün ümmete aktarmakla yükümlüdürler. Onlar diğer kadınlar gibi değildirler. Dolayısıyla onlar için geçerli olan diğer kadınlar için evlasıyla geçerlidir. Eğer peygamber zevcelerinin yumuşak ve edalı konuşmaları kalbinde hastalık bulunan kimseye, onların özel haline rağmen ümit verecekse o zaman diğer kadınlar için bu durum evlasıyla söz konusudur.
Dikkat edilirse Allah (subhanehu ve teâlâ) mutlak surette konuşmayı nehyetmemiştir. Ama erkeğin iltifatını celp edecek surette konuşmayı nehyetmiştir. Çünkü bu iki taraf için haram olan hallere sebep olacaktır. Bunun için kadının yabancı erkekle konuşması mutlak surette haram değildir ama sadece hacet olduğu durumlarda ve zorunlu olduğu mevzuda ve miktarda caizdir.
Sualde bahsettiğiniz kız ve erkeğin yaptıklarına Allah (azze ve celle)’yi şahit tutmalarına gelince onların masiyetlerine ancak masiyet katmaktadır. Çünkü işledikleri masiyete bir de bilinçli olarak Rabblerini şahit kılmaktalar. Yani “yaptığımız bu harama biz Rabbimizi şahit tutuyoruz” demekteler. Bu ise en hafif haliyle Allah (subhanehu ve teâlâ)’yı hafife almak ve Ona karşı edepsizliktir.
“Bir erkek bir kadınla yalnız kalmasın ancak üçüncüleri şeytan olur” hadisi Ömer (radıyallahu anhu)’dan rivayet gelmiş sahih bir hadistir. Hadisten maksud yabancı erkekle yabancı kadının başkaların şahitlikleri ve hususen mahremin şahitliği dışında bir şekilde baş başa kalmalarıdır. Çünkü İmam Muslim (rahimehullah)’ın İbni Abbas (radıyallahu anhuma)’dan ihraç ettiği hadiste Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
لاَ يَخْلُوَنَّ رَجُلٌ بِامْرَأَةٍ إِلاَّ وَمَعَهَا ذُو مَحْرَمٍ
“Bir erkek bir kadınla asla yalnız kalmasın. Kadının yanında mahremi olması müstesna.”
Baş başa kaldıkları yer oda, araba, dükkân ve benzeri hakiki bir yer olabilir veya telefon, whatsApp, facebook veya forum ve benzeri sanal yerler olabilir… Bütün bu yerlerde şeytan iki tarafın birbirine meyilli yaratılışlarını harekete geçirerek birbirine meyletmelerini ve böylece kendilerine haram olan şehevi söz ve davranışlara sevk edecektir. Hiç kimse de konuşmalarına şahit olmadığı için şeytan onları istediği gibi yönlendirebilecektir. Bu ikili, şehvet ve şeytan, bir araya geldi mi akıbet asla hayır olmaz.
Bunun için özellikle telefon ve internet üzerinden görüşmek caiz değildir. Çünkü belki hakiki âlemde yapamayacakları veya en azından yapmak için zorlanacakları şeyleri telefon ve internet üzerinden çok kolay yapabilirler. Yani hakiki dünyada konuşabilmek için hakiki bir yerde fiziki bir araya gelmeleri gerekirken internet dünyasında bu zorunlu değildir. Hiç kimsenin haberi olmadan konuşabilirler ve birbirilerini görebilirler de. Bu durum şeytan için çok daha cazibelidir.
Siz kardeşinize nasihat edin bu masiyeti acilen terk etsin. Eğer evlenmek için görüşüyorlar ise o zaman kendileri değil görüşmeleri aracılar üzerinden yapsınlar. Yok, bir taraf diğer tarafa İslam daveti yapıyorsa o zaman erkek veya kadın davetçi mi kalmadı? Erkek erkeğe ve kadın kadına davet etsin!
Tarık Ebu Abdullah
Son Güncelleme: 1 yıl önce