Mali’nin kuzeyinde son haftalarda şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Çatışmalarda Mali cuntası ve Rus Wagner güçlerinin yanı sıra ayrılık yanlısı Tuareg güçler ve cihat yanlısı gruplar da yer alıyor.
Afrika üzerine araştırmalarıyla bilinen Wassim Nasr, bölgede devam eden çatışmaları France24’e değerlendirdi.
yaşanmıştı. Bu cuntaların liderleri arasında yeni bir ittifak mı doğuyor?
Evet, ancak bu daha ziyade sembolik, anlarsınız ya. Elbette 15 Eylül’de bir anlaşma oldu, ancak bilmek gerekiyor ki bu anlaşma Rus himayesinde yapıldı. Mali, Burkina Faso ve Nijer’den heyetler Bamako’da Rus temsilcileriyle bir araya geldi. Anlaşma da 15 Eylül’de ilan edildi. Aynı gün ABD yönetimi de Nijer’deki operasyonlarının devam ettiğini ilan etmişti.
Bu, Burkina Faso ve Mali’de Fransa ile aynı hataları yapan Amerikan politikasına büyük bir darbe niteliğinde. Bu hata, terörle mücadele çabalarını sürdürmek için yeni cuntalara, yeni darbelere açık olma düşüncesi. Ancak bugün cuntaların farklı ajandaları olduğunu görüyoruz.
(15 Eylül’de yapılan) Anlaşmada ilginç olan şey ise 5’inci ve 6’ncı maddeler. Bu maddelere göre ülkelerden biri başka bir ülke tarafından saldırıya uğrarsa diğerleri de ona yardım etmek için seferber olacak. Akıllara elbette Nijer’de devrik lider Muhammed Bazum’u göreve yeniden getirmek için askeri bir hamlede bulunabilecek olan ECOWAS geliyor.
Ancak 6’ncı maddede de ülkelerden birinde isyan çıkarsa diğer ülkelerin de oraya müdahil olabileceği belirtiliyor. Bu da aklımıza büyük ölçüde Mali’de bugünkü Tuareg isyanına diğer ülkelerin müdahil olabileceğini getiriyor. Ancak bir kez daha söylemek gerekiyor ki bu anlaşma daha ziyade sembolik. Zira üç ülkenin de zaten çok fazla sorunu var. Sınırlarını kontrol edemiyorlar, topraklarının büyük bir bölümünü kontrol edemiyorlar. Bu sebeple anlaşma daha ziyade sembolik. Anlaşmanın neler getireceğini ilerleyen günlerde göreceğiz.
Son Güncelleme: 10 ay önce